Solunum, vücudun yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli olan enerjiyi sağlama sürecidir. Vücuda alınan besinler sindirim sistemi yoluyla kana geçer. Hücrelerde bu besinlerin oksijenle yakılması sürecine solunum denir ve bu süreçte görev yapan organların oluşturduğu sisteme ise solunum sistemi adı verilir. Canlılar, yaşamlarını devam ettirebilmek için sürekli enerji elde ederler. Bu enerjiyi besin maddelerini daha küçük moleküllere parçalayıp yakarak sağlarlar. Bu nedenle, solunum yapamayan hiçbir canlı hayatta kalamaz ve solunum yapamayan bir varlık canlı kategorisinde değerlendirilemez.

Solunum, vücudun enerjiyi elde etmek için havadan oksijeni alıp karbondioksiti geri vermesiyle gerçekleşir. Solunum organlarının bu süreçte rolü büyüktür. Solunum organları şunlardır:

Solunum sırasında göğüs kafesi genişler. Akciğerlere temiz hava dolarak genişler ve tekrar daralır. Heyecan, korku, ağır eşya taşıma, koşu veya aralıksız yürüyüş gibi durumlarda solunum hızı artar. Solunum iki şekilde olabilir: iç solunum ve dış solunum.

Dış solunum, akciğerler aracılığıyla havadan oksijeni alıp kana vermesi ve kandaki karbondioksitin tekrar akciğerler aracılığıyla dışarı atılması sürecidir.

İç solunum, hücreler içinde oluşan oksijen ve karbondioksit alışverişi, yani biyolojik yanma olayıdır. Akciğerlerdeki basınç değişiklikleri solunumu etkiler. Canlılar, besinlerin yıkılmasında oksijen kullanarak oksijenli solunum yaparlar.

Solunum, yaşamımız için hayati öneme sahiptir. Örneğin, bebeklerin solunumu yetişkinlere göre farklıdır. Bebekler genellikle sadece burun ile solunum yaparlar. Bu nedenle, bebeklerin burun etrafı açık olmalı ve solunumlarını engelleyecek hiçbir şeyle kapatılmamalıdır. Burun iç kısmında bulunan mukus, alınan havayı nemlendirir. İkinci solunum merkezi yutak olup, hem solunum hem de sindirim sistemi organıdır. Yutaktan sonra gırtlak gelir ve bu, soluk borusunun başlangıcıdır.

Solunum, insanların ve diğer canlıların yaşam kaynağıdır. Yaşlı bireylerde belli bir yaştan sonra solunum hızı azalabilir ve hatta durabilir. Akciğerin işlevini yerine getirememesi sonucu kişinin nefes alışverişi durabilir ve yaşamını yitirebilir. Bu nedenle, akciğer hastalarının uzun ömürlü olmadıkları bilinmektedir. Solunum şikayeti olan kişilerin tedbirli olması ve kısa sürede doktora başvurması önemlidir çünkü solunum, vücudu ayakta tutan temel işlevlerden biridir.