Alt solunum yolu enfeksiyonları, özellikle üst solunum yolu rahatsızlıklarının hemen ardından kendini gösteren ve bronşite benzeyen hastalıklardır. Bu enfeksiyonlar, bronşların iltihaplanması sonucu meydana gelir ve genellikle influenza virüslerinin bronşlara yerleşmesi sonucunda oluşur. Sık sık grip olan kişiler, bu tür enfeksiyonlara daha açık hale gelirler. Ayrıca, havasız, kapalı ortamlarda bulunan ve sigara dumanına maruz kalan kişilerde bronşit rahatsızlığına yakalanma oranları oldukça yüksektir. Alt solunum yolu enfeksiyonları, kişiden kişiye öksürük, hapşırma, hasta kişi ile el sıkışma, aynı kapalı ortamlarda kalma ve hastanın kullandığı eşyaların kullanılması yoluyla kolayca bulaşabilir.

Alt solunum yolu enfeksiyonları genellikle kuru öksürük ile kendini belli eder. Özellikle geceleri yoğun olarak yaşanan öksürükler, bu enfeksiyonun tipik belirtilerindendir. Bronşlarda sıvı tüketimi azalır veya olmazsa, balgam oluşur. Balgamın yanı sıra halsizlik ve göğüs ağrısı ile de kendini gösterebilir. Yüksek ateş de bu belirtiler arasında yer alır ve bu durumda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gereklidir. Alt solunum yolu enfeksiyonu yaşayan kişilerde akut bronşit durumunda genellikle antibiyotik tüketimine başvurulmaz. Ancak balgamlı öksürük varsa, antibiyotik kullanımı gerekebilir.

Bu hastalıkla birlikte ateşlenen hastalarda ateş düşürücü, öksürük sorunu olanlarda öksürük kesici, ağrısı olan hastalarda ise ağrı kesici ilaçlar tavsiye edilmektedir. İlaçların yanı sıra bol miktarda sıvı tüketimi, meyve suları ve bitki çaylarından destek alarak bronşların nemli tutulması da hastalar için faydalıdır. Sigara tüketen ve ilaç kullanmayan hastalarda ise hastalık ilerleyerek akciğer iltihabına kadar varabilir. Hastalığın ileri seviyelere ulaşmaması için bol miktarda C vitamini tüketimi ihmal edilmemelidir. Hastalar, hekimin verdiği reçete dışına çıkmamalı ve bilinmeyen ilaçları kullanmamalıdır.

Alt solunum yolu enfeksiyonlarından tamamen korunacak ilaçlar henüz mevcut değildir. Bu hastalıklardan korunmanın en başarılı yolu aşı olmaktır. Grip aşısı ve pnömokok aşısı, bu enfeksiyonlardan korunmada ilk sıralarda yer alır. Grip aşısı, korunma amacıyla düzenli olarak her yıl yaptırılmalıdır. Pnömokok aşısı ise kişilere yaklaşık olarak 5 yıl koruma sağlar ve bağışıklık kazandırır. Ayrıca, 65 yaş üstü kişilerde, böbrekleri, ciğeri ve dalağı alınmış kişilerin zatürre aşısı yaptırmaları şarttır.

Hastalığın kesin teşhisi konulmadan hastalar kendi kendilerine ilaç kullanmamalıdır. Bu nedenle, belirtiler görüldüğünde mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması, hastaların kendi sağlıkları açısından oldukça faydalı olacaktır. Böylece, erken teşhis ve uygun tedavi ile hastalık daha kolay kontrol altına alınabilir.